a wrongful or criminal deed

listen to the pronunciation of a wrongful or criminal deed
İngilizce - Türkçe

a wrongful or criminal deed teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

fact
{i} hakikat
fact
{i} unsur
fact
factfinding delil toplayan accessory after the fact cürüm işlendikten sonra suç ortağı olan kimse
fact
in fact gerçekten
fact
gösterilen husus veya keyfiyet
fact
filvaki
fact
hakikaten
fact
hadise
fact
olgusal gerçek
fact
çarpınım
fact
gerçek olay
fact
olmuş şey
fact
doğru bilgi
fact
gerçek

Gerçekler uzun yıllar boyunca açıklanmadı. - The facts did not become public for many years.

Gerçekleri abartmayalım. - Let's not exaggerate the facts.

fact
olay

Olayın nedenini belirlemek için bir gerçeği bulma komitesi kuruldu. - A fact-finding committee was set up to determine the cause of the incident.

Bu olay hakkındaki gerçeği bilmek istiyor musun? - Would you like to know the truth about this fact?

fact
olgu

Olgun insanlar fikirler hakkında konuşur, aydınlar gerçekler hakkında, ve sıradan insanlar da ne yedikleri hakkında konuşurlar. - Wise men talk about ideas, intellectuals about facts, and the ordinary man talks about what he eats.

Bir kaynak olmadan olgusal ifadeler üretmeyin. - Don't make factual statements without a source.

fact
bilgi

Yukarıdaki metin konuyla ilgili kesin bilgiler içermiyor. - The text above contains no accurate facts on the matter.

Mary bilgisayarında çalışıyor gibi davrandı ama aslında o, konuşmaya kulak misafiriydi. - Mary pretended to be working on her computer, but in fact she was eavesdropping on the conversation.

fact
(isim) gerçek, hakikat, olgu, unsur, durum, olay, eylem
fact
(Avrupa Birliği) fiil, vaka, olay
İngilizce - İngilizce
fact

He had become an accessory after the fact.

a wrongful or criminal deed

    Heceleme

    a wrong·ful or cri·mi·nal deed

    Türkçe nasıl söylenir

    ı rôngfıl ır krîmınıl did

    Telaffuz

    /ə ˈrôɴɢfəl ər ˈkrəmənəl ˈdēd/ /ə ˈrɔːŋfəl ɜr ˈkrɪmənəl ˈdiːd/