a worker who holds or is invested with an office

listen to the pronunciation of a worker who holds or is invested with an office
İngilizce - Türkçe

a worker who holds or is invested with an office teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

official
memur

Siyasetçi devlet memurlarının yolsuzluğunu kınayarak reformu ısrarla istedi. - The politician pushed for reform by denouncing the corruption of the government officials.

Bazı memurlara rüşvet verilmiş olabilir. - Some officials may have been corrupted.

official
resmi

Resmî evrakları imzalayamadı. - He could not sign official papers.

Tayca Tayland'ın resmî dilidir. - Thai is the official language of Thailand.

official
yetkili

Çinli yetkililer ekonomik büyümenin dünya ekonomisinden dolayı üç yıl içinde en düşük seviyesine düştüğünü söylüyor. - Chinese officials say economic growth has dropped to a three-year low because of the world economy.

Birçok üst düzey yetkili toplantıya katıldı. - Many high-level officials attended the meeting.

official
(isim) memur
functionary
gorevli
official
(Tıp) ofisiyal
official
resmi memur
official
görevli

Gümrük görevlileri Tom'u tepeden tırnağa aradılar. - Customs officials carried out a full body search on Tom.

Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu. - The Recruit scandal is a corruption scandal concerning public officials and politicians who accepted as bribes undisclosed shares from the RecruitCoscom company. The shares had been rising steadily.

functionary
memur
functionary
i memur
functionary
{i} görevli
functionary
{i} işlevleri olan kimse
official
{s} memuriyete ait; memura yakışır
official
(sıfat) resmi, devlet
official
memurlar

Gümrük memurları bütün gemiyi araştırdılar. - The customs officials searched the whole ship.

Devlet memurları bütün fabrikaları denetlediler. - Government officials inspected all factories.

official
(Tıp) Tıp heyeti tarafından tasdik ve kabul olunmuş (ilaç), officialis
İngilizce - İngilizce
functionary
official
a worker who holds or is invested with an office

    Heceleme

    a work·er who holds or I·s invested with an of·fice

    Türkçe nasıl söylenir

    ı wırkır hu hōldz ır îz învestıd wîdh ın ôfıs

    Telaffuz

    /ə ˈwərkər ˈho͞o ˈhōldz ər əz ənˈvestəd wəᴛʜ ən ˈôfəs/ /ə ˈwɜrkɜr ˈhuː ˈhoʊldz ɜr ɪz ɪnˈvɛstəd wɪð ən ˈɔːfəs/