a work analyzing a subject from the author's personal point of view teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- essay
- rapor
- essay
- makale
Tom makalesini tekrar yazmak zorundaydı.
-Tom had to rewrite his essay.
Bu makale gramer hataları ve yazım hataları ile doludur.
-This essay is full of grammatical errors and typos.
- essay
- yazı
Madam Rodriguez deneme yazımı görmek istemedi mi?
-Didn't madam Rodriguez want to see my essay?
Öğretmen Tom'a denemesinin iyi yazıldığını söyledi.
-The teacher told Tom his essay was well written.
- essay
- yapmaya kalkışma
- essay
- yapmaya kalkışmak
- essay
- {i} deneme
Ben bir deneme üzerinde çalışmak zorunda kaldım.
-I had to work on an essay.
Tom Mary'ye denemesini düzelttirdi.
-Tom had Mary correct his essay.
- essay
- Kompozisyon
Bir kompozisyon yazabilir misin?.
Kompozisyon yarışması için giriş şartları çok sıkıdır.
-The entry requirements for the essay competition are very strict.
O bize tatil sırasında yazmamız için bir kompozisyon verdi.
-He gave us an essay to write during the vacation.
- essay
- numune
- essay
- teşebbüs
- essay
- {f} kalkışmak
- essay
- müsvedde essayist deneme yazarı
- essay
- {f} denemek
- essay
- {i} deneme (bir düzyazı türü)
- essay
- teşebbüs etmek
- essay
- tecrübe
- essay
- (isim) deneme, girişim
İlgili Terimler
a work analyzing a subject from the author's personal point of view teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- essay