a woman whose husband is often away pursuing a sport, etc

listen to the pronunciation of a woman whose husband is often away pursuing a sport, etc
İngilizce - Türkçe

a woman whose husband is often away pursuing a sport, etc teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

widow
{i} dul kadın

Cenazede, dul kadın siyah takım elbisesi, şapkası ve eldiveni ile çok ağırbaşlı görünüyordu. - At the funeral, the widow looked very dignified, with her black suit, hat and gloves.

Dul kadın mide kanserinden muzdarip. - The widow suffered from stomach cancer.

widow
dul bırakmak
widow
Sayfanın tepesinde tek başına kalan
widow
{i} dul

Erkek kardeşimin dul eşi yeniden evlendi. - My brother's widow has married again.

Dul bir kadın ve bir kız evlat bırakıyor. - He leaves a widow and a daughter.

İngilizce - İngilizce
widow

I had been feeling like a bowling-alley widow, but knew he loved the game, so I suggested we join a mixed league.

a woman whose husband is often away pursuing a sport, etc