Asla bir kadın oyuncu olmayacaksın.
- You'll never be an actress.
Tom genç bir kadın oyuncuya aşık oldu.
- Tom fell in love with a young actress.
O bir aktris gibi giyinmişti.
- She was dressed like an actress.
Bu dergiye göre, en sevdiğim aktris önümüzdeki ilkbahar bir caz müzisyeniyle evlenecek.
- According to this magazine, my favorite actress will marry a jazz musician next spring.