a woman of social distinction or position

listen to the pronunciation of a woman of social distinction or position
İngilizce - Türkçe

a woman of social distinction or position teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

lady
{i} hanımefendi

Hanımefendi iyi bir aileden geliyordu. - The lady came from a good family.

Yaşlı hanımefendi tepeye kadar yavaşça yürüdü. - The old lady walked slowly up the hill.

lady
bayan

Michael bir erkek adıdır ama Michelle bir bayan adıdır. - Michael is a man's name but Michelle is a lady's name.

Konuştuğun bayan benim kız kardeşimdir. - The lady, whom you talked to, is my sister.

lady
{i} leydi

Leydi en fazla kırk yaşında. - The lady is forty years old at most.

Jane güzel bir leydi oldu. - Jane grew up to be a fine lady.

lady
kadın

Beyaz elbiseli kadın, ünlü bir aktristir. - The lady dressed in white is a famous actress.

O, yaşlı kadına sıcak bir gülümseme fırlattı. - She shot a warm smile at the old lady.

lady
{i}

Kadın olmak zordur. Erkek gibi düşünmeyi, hanımefendi gibi davranmayı, genç kız gibi görünmeyi ve de eşek gibi çalışmayı gerektirir. - It's hard to be a woman. One must think like a man, act like a lady, look like a girl, and work like a horse.

Hayalim devlet başkanının eşi olmak. - My dream is to be the First Lady.

lady
Lady Day 25 marta tesadüf eden bir kilise yortusu
lady
kibar kadın
lady
sevgili

Sevgili bayan, ben Polonyalı bir dedektif değilim. Ben uluslararası bir dedektifim. - I am not a Polish detective, dear lady. I am an international detective.

lady
bir İngiliz asılzadesinin karısı
lady
{i} b.h. Leydi
lady
lady of the house evi idare ed
lady
(sıfat) kadın
lady
sevilen kadın
lady
lady in waiting kraliçe veya prensesin nedimesi
lady
{i} hanım

O, Amerikalı bir hanım ile evli. - He is married to an American lady.

Hanımefendi, bir ay önce buraya taşındı. - The lady moved here a month ago.

İngilizce - İngilizce
lady
a woman of social distinction or position

    Heceleme

    a wo·man of so·cial dis·tinc·tion or po·si·tion

    Türkçe nasıl söylenir

    ı wûmın ıv sōşıl dîstîngkşın ır pızîşın

    Telaffuz

    /ə ˈwo͝omən əv ˈsōsʜəl dəˈstəɴɢksʜən ər pəˈzəsʜən/ /ə ˈwʊmən əv ˈsoʊʃəl dɪˈstɪŋkʃən ɜr pəˈzɪʃən/