a wife who who manages a household while her husband earns the family income

listen to the pronunciation of a wife who who manages a household while her husband earns the family income
İngilizce - Türkçe

a wife who who manages a household while her husband earns the family income teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

housewife
{i} ev hanımı

Sadece bir ev hanımı olmaktan nefret ederim. - I would hate to become just a housewife.

Endişeli ev hanımı telefonun zilini duydu ve hemen ahizeyi kaldırdı. - The worried housewife heard the telephone ring and quickly picked up the receiver.

housewife
{i} ev kadını

Annemin mükemmel bir ev kadını olduğunu düşünüyorum. - I think that my mother is the perfect housewife.

O umutsuz bir ev kadını. - She's a desperate housewife.

homemaker
Evi çekip çeviren, yuvayı ayakta tutan kadın
homemaker
{i} ev kadını
homemaker
ev kadın
homemaker
{i} aile kuran kimse
housewife
{i} (h^z'îf), çoğ. house.wives (h^z'îfs) İng. dikiş kutusu
housewife
{i} dikiş kutusu
housewife
{i} çoğ. house.wives (haus'wayvz) ev hanımı
housewife
(Askeri) DİKİŞ KUTUSU: İçinde iğne, iplik, yüksük ve makas bulunan ve icabında sökük dikmek üzere, er üzerinde taşınan küçük kutu
housewife
ev hanım

Sadece bir ev hanımı olmaktan nefret ederim. - I would hate to become just a housewife.

Ben sadece bir ev hanımıyım. - I'm just a housewife.

İngilizce - İngilizce
housewife
homemaker
a wife who who manages a household while her husband earns the family income

    Heceleme

    a wife who who manages a house·hold while her hus·band earns the fa·mi·ly in·come

    Türkçe nasıl söylenir

    ı wayf hu hu mänîcîz ı haushōld hwayl hır hʌzbınd ırnz dhi fämli înkʌm

    Telaffuz

    /ə ˈwīf ˈho͞o ˈho͞o ˈmanəʤəz ə ˈhousˌhōld ˈhwīl hər ˈhəzbənd ˈərnz ᴛʜē ˈfamlē ˈənˌkəm/ /ə ˈwaɪf ˈhuː ˈhuː ˈmænɪʤɪz ə ˈhaʊsˌhoʊld ˈhwaɪl hɜr ˈhʌzbənd ˈɜrnz ðiː ˈfæmliː ˈɪnˌkʌm/