a whole lot of

listen to the pronunciation of a whole lot of
İngilizce - Türkçe
(Konuşma Dili) pek çok

Benim pek çok fikirlerim var. - I have a whole lot of ideas.

Tom'un pek çok zamanı yoktu. - Tom doesn't have a whole lot of time.

k. dili pek çok: A whole lot of people don´t approve of this. Pek çok kişi bunu hoş görmüyor
a lot of
birçok

Yolda birçok hayvan gördü. - He saw a lot of animals on the road.

354618 no'lu örnek cümle, Tatoeba web sitesinde birçok karışıklık yarattı. - Example sentence no. 354618 created a lot of confusion on the Tatoeba website.

a lot of
sürüsüne bereket
a lot of
bini bir paraya
a whole of
pek çok
a lot of
bir dünya
a lot of
külli
a lot of
çok

Açılış törenine çok misafir davet etmeyi planlıyorum. - I plan to invite a lot of guests to the opening ceremony.

Onun ne de çok kitabı var! - What a lot of books he has!

a lot of
niçe-niçe
a lot of
kârlı
a lot of
bir çok

Son zamanlarda, uzaktan eğitim hakkında bir çok konuşma vardı. - Recently, there's been a lot of talk about distance education.

Bir çok öğrenci Bay Brown'a saygı duyuyor. - A lot of students look up to Mr Brown.

a lot of
çok/pek çok (şey): She bought a lot of books. Çok kitap aldı
a whole lot
dünya kadar
İngilizce - İngilizce

a whole lot of teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

A lot of
gobs of

He wants to make gobs of money selling cassettes.

a lot of
very much, very many
a whole lot of

    Heceleme

    a whole Lot of

    Türkçe nasıl söylenir

    ı hōl lôt ıv

    Telaffuz

    /ə ˈhōl ˈlôt əv/ /ə ˈhoʊl ˈlɔːt əv/

    Videolar

    ... I don't have a whole lot of money. ...
    ... from deficit to surplus and created a whole lot of millionaires to boot. ...