a white or silvered surface where pictures can be projected for viewing

listen to the pronunciation of a white or silvered surface where pictures can be projected for viewing
İngilizce - Türkçe

a white or silvered surface where pictures can be projected for viewing teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

screen
{i} ekran

Bu oyunun amacı ekrandaki bütün bombaları patlatmaktır. - The aim of this game is to explode all the bombs on the screen.

Ben bütün gün bilgisayar ekranı önünde otururum, bu yüzden elektro-manyetik dalgalar tarafından oldukça şiddetli şekilde bombardıman edilirim. - I sit in front of a computer screen all day, so I get pretty heavily bombarded by electro-magnetic waves.

screen
{i} beyaz perde
screen
{i} siper
screen
{i} elek

Ben bütün gün bilgisayar ekranı önünde otururum, bu yüzden elektro-manyetik dalgalar tarafından oldukça şiddetli şekilde bombardıman edilirim. - I sit in front of a computer screen all day, so I get pretty heavily bombarded by electro-magnetic waves.

screen
{i} ekra

Benim ekranda yazdığım kelimeleri görebilirsin, ama benim klavye üzerine döktüğüm gözyaşlarını göremezsin. - You see the words that I typed on the screen, but you don't see the tears that I shed over the keyboard.

Tom ekranda ne oynarsa oynasın, muhteşem görünüyor. - No matter what he plays on the screen, Tom looks great.

screen
elemeden geçirmek
screen
film endüstrisi
screen
perde
screen
bölme
screen
gösterime sokmak
screen
saklamak
screen
{i} paravana, bölme
screen
{f} eleme yapmak
screen
{i} elek, kalbur
screen
{f} korumak
screen
{f} örtmek
screen
{f} filme almak (kitap vb.)
screen
{f} kamufle etmek
İngilizce - İngilizce
screen
a white or silvered surface where pictures can be projected for viewing