Onların büyük zenginliklerine rağmen, onlar mutlu değil.
- Despite their great wealth, they are not happy.
Sağlık zenginliğin üstündedir, zira zenginlik bize sağlık kadar çok mutluluk vermiyor.
- Health is above wealth, for this does not give us so much happiness as that.
O görünüşte varlıklı fakat gerçekte değildir.
- He is wealthy in appearance but not in reality.
O, oğlunu varlıklı bir adam yaptı.
- He made his son a wealthy man.
Bana babamın servetinden küçük bir pay verildi.
- I was given a minor share of my father's wealth.
Servetin adil bir biçimde dağıldığı bir toplum hayal ediyorum.
- I dream of a society whose wealth is distributed fairly.
O, mal varlığından memnun değil.
- He is none the happier for his wealth.
She brings a wealth of knowledge to the project.
... into a center of wealth and warfare. ...
... will be remembered far longer than any person of wealth or fortune. Einstein's reconceptualization ...