Kolay yaşamak savaşçı ruhu bozdu.
- Easy living corrupted the warrior spirit.
Savaşçı hem gücünün hem de zayıflığının bilincindedir.
- The warrior is conscious of both his strength and his weakness.
John Brown bir terörist mi yoksa bir özgürlük savaşçısı mıydı?
- Was John Brown a terrorist or a freedom fighter?
Bazıların terörist dedikleri diğerleri için özgürlük savaşçısıdır.
- Those who are terrorists for some, are freedom fighters for others.
Avcı uçağı bombalarını bıraktı.
- The fighter plane released its bombs.
Her iyi dövüşçünün antreman maçı yapılan bir boksöre ihtiyacı vardır.
- Every good fighter needs a sparring partner.
O savaş uçağı bir bomba attı.
- That fighter plane dropped a bomb.