Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Ona yetişmek için adımlarımı hızlandırdım.
- I quickened my steps to catch up with her.
Bir adım ileriye ilerle.
- Move forward one step.
Cinderella'nın iki aşağılık üvey kız kardeşi vardı.
- Cinderella had two wicked stepsisters.
Tom Mary'nin üvey evladıydı.
- Tom was Mary's stepchild.
Hol kaygan, bu yüzden adımlarına dikkat et.
- The hallway is slippery, so watch your step.
Tom adımlarını yeniden izledi.
- Tom retraced his steps.
Tom'un niyeti Mary'nin parmaklarına basmak değildi.
- Tom didn't mean to step on Mary's toes.
Niyetim ayağına basmak değildi.
- I didn't mean to step on your foot.
Sadece oraya doğru bir adım atın.
- Just step right over there.
Tom ileriye doğru bir adım attı.
- Tom took a step forward.
Conduct my steps to find the fatal tree. - John Dryden.