Teröristler rehineleri serbest bıraktı.
- The terrorists released the hostages.
Üniversite arkadaşım terör karşıtı.
- My university friend is against terror.
O, dehşetle haykırdı.
- She screamed with terror.
Dehşet veren bir şeydi.
- It was an object of terror.
Bazı önde gelen tenis oyuncuları şımarık çocuklar gibi davranırlar.
- Some prominent tennis players behave like spoiled brats.
Bir şımarık çocuk gibi davranıyorsun.
- You're acting like a spoiled brat.
Korku nedeniyle neredeyse donakalmıştı.
- He was almost petrified with terror.
Oğlunun bencil bir çocuk gibi davranmasına izin vermemelisin.
- You shouldn't allow your son to act like a selfish brat.
Bir şımarık çocuk gibi davranıyorsun.
- You're acting like a spoiled brat.