Sen benim gözlerim için bir ziyafetsin.
- You are a feast for my eyes.
Kral Frederick avcılık, şarap, kadınlar ve ziyafetleri severdi.
- King Frederick loved hunting, wine, women and feasts.
Böyle bir şölen krallara yakışır!
- A feast like this is fit for a king!
O bayram şimdiye kadar yaşadıklarımın en iyisiydi.
- That feast was one of the best I ever had.
Hanuka bayramı sırasında dört taraflı dönen top ile oynamak gelenekseldir.
- During the feast of Hanukkah it is customary to play with a four sided dreidel.
We had a feast to celebrate the harvest.