Haritaya güvenmeme rağmen o hatalıydı.
- Although I trusted the map, it was mistaken.
Genç olmasına rağmen, çok dikkatlidir.
- Although he is young, he is very careful.
İkiz olmalarına karşın onların karşıt kişilikleri vardı.
- Although they were twins, they were of opposite personalities.
Bob maskeli olmasına karşın, ben onu bir bakışta tanıdım.
- Although Bob was in disguise, I recognized him at a glance.
Onunla gerçekte tanışmadığımız halde Mary hakkında çok şey biliyorum.
- Although I know a lot about Mary, I haven't actually met her.
Sana söylediğim halde yapmadın bunu.
- Although I tell you to, you don't do it.