a value which is known to be greater or smaller than a given set of values

İngilizce - Türkçe

a value which is known to be greater or smaller than a given set of values teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

bound

{i} fırlama

bound

{f} sınırlamak

bound

hoplamak

bound

atlayış

bound

kalgımak

bound

ciltlenmiş

bound

düşkün

bound

sekmek

bound

azimli

bound

gidici

bound

{s} ciltli, ciltlenmiş

bound

f., bak. bind

bound

bind bağla

bound

{i} avut

bound

giden

Sendai'ye giden tren az önce gitti. - The train bound for Sendai has just left.

Los Angeles'a giden bir uçağa bindi. - He boarded a plane bound for Los Angeles.

bound

{s} zorunlu

Er ya da geç onun olacağı zorunluydu. - It was bound to happen sooner or later.

O şekilde olması zorunluydu. - It was bound to happen that way.

bound

yaylan/zıpla/sınırla

bound

sıçratmak

bound

{s} yola çıkmış

bound

{s} for -e giden

İngilizce - İngilizce

a value which is known to be greater or smaller than a given set of values teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

bound

Heceleme

a val·ue which I·s known to be Great·er or smaller than a giv·en SET of values

Türkçe nasıl söylenir

ı välyu hwîç îz nōn tı bi greytır ır smôlır dhın ı gîvın set ıv välyuz

Telaffuz

/ə ˈvalyo͞o ˈhwəʧ əz ˈnōn tə bē ˈgrātər ər ˈsmôlər ᴛʜən ə ˈgəvən ˈset əv ˈvalyo͞oz/ /ə ˈvæljuː ˈhwɪʧ ɪz ˈnoʊn tə biː ˈɡreɪtɜr ɜr ˈsmɔːlɜr ðən ə ˈɡɪvən ˈsɛt əv ˈvæljuːz/