a value representing an absolute or relative moment in time

listen to the pronunciation of a value representing an absolute or relative moment in time
İngilizce - Türkçe

a value representing an absolute or relative moment in time teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

time
zamanı göre ayarlamak
time
zamanını/hızını kaydetmek
time
{i} tempo
time
(Kanun) önel
time
çarpı

Dört çarpı beş yirmidir. - Four times five is twenty.

Beş çarpı iki ona eşittir. - Five times two equals ten.

time
dem

Sanırım hoşça kal dememin zamanıdır. - I think it's time for me to say goodbye.

Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı. - I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.

time
süre

Onlar uzun süredir burada yaşıyor. - They have lived here for a long time.

Bir süredir onunla ilgili bir şey görmedim. - I haven't seen anything of him for some time.

time
çağ

Eski çağlarda tuz az bulunan ve maliyetli bir metaydı. - Salt was a rare and costly commodity in ancient times.

O kale eski antik çağda inşa edilmiştir. - That castle was built in ancient times.

time
vakit

O, yarın bu vakitte Londra'da olacak. - He will be in London at this time tomorrow.

Facebook'taki arkadaşlarının resimlerine bakmak vakit kaybıdır. - Looking at your Facebook friends' photos is a waste of time.

time
{i} zaman

Zamanın ölçüsü nedir? - What are the measures of time?

Bir zaman makinen olduğunu hayal et. - Imagine that you had a time machine.

time
{f} saat tutmak
time
{f} zamanlama yapmak
time
{i} doğum zamanı
time
{f} süre tutmak
time
{i} zaman, vakit: It'll take a long time. Çok zaman ister. It's time for bed. Artık yatma zamanı geldi. Now's exactly the right time! Şimdi tam
time
{f} zamanlama yap
time
{i} vade
time
(isim) zaman, aralık, vakit, çağ, süre, vade, uygun zaman, doğum zamanı, tempo, kere
İngilizce - İngilizce
time-
time
a value representing an absolute or relative moment in time

    Heceleme

    a val·ue representing an Ab·so·lute or rel·a·tive mo·ment in time

    Türkçe nasıl söylenir

    ı välyu reprîzentîng ın äbsılut ır relıtîv mōmınt în taym

    Telaffuz

    /ə ˈvalyo͞o ˌreprəˈzentəɴɢ ən ˈabsəˌlo͞ot ər ˈrelətəv ˈmōmənt ən ˈtīm/ /ə ˈvæljuː ˌrɛprɪˈzɛntɪŋ ən ˈæbsəˌluːt ɜr ˈrɛlətɪv ˈmoʊmənt ɪn ˈtaɪm/