a type of orchestra originally playing janissary music; i.e. marching band

listen to the pronunciation of a type of orchestra originally playing janissary music; i.e. marching band
İngilizce - Türkçe

a type of orchestra originally playing janissary music; i.e. marching band teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

band
{i} bando

Tom ve Mary bando provasına gitmek zorundaydı. - Tom and Mary had to go to band rehearsal.

Bando çeşitli marşlar çaldı. - The band played several marches.

band
{i} takım
band
{f} şerit yapmak
band
sürü

Festivalde bir sürü büyük gruplar vardı. - There were a lot of great bands at the festival.

Bir sürü paket lastiğim var. - I have lots of rubber bands.

band
birleşmek
band
saz takımı
band
grup

Gelmiş geçmiş en iyi grup olmak nasıl bir duygu? - How does it feel to be the best band ever?

Bir grup kentin içinden geçit açtı. - A band led the parade through the city.

band
kuşak
band
bant

Bu hizmeti kullanmak için yeterli bant genişliğine sahip değiliz. - We don't have enough bandwidth to use that service.

band
türküm
band
(together ile) birleşmek
band
{i} şerit
band
{i} frekans bandı
band
çizgi
band
(İnşaat) aralık, bant
band
{i} şerit, bant, kurdele; kolan; sargı
band
{i} takım, zümre
band
{i} şarkı (plâk)
band
çizgilerle süslemek
band
{f} bağlamak
İngilizce - İngilizce
band
a type of orchestra originally playing janissary music; i.e. marching band

    Heceleme

    a type of or·ches·tra o·rig·i·nal·ly playing Jan·is·sa·ry music; i.e. marching band

    Telaffuz