Kapana kıstırılmış bir kurt gibi yaşıyorum.
- I have been living like a wolf trapped in a snare.
Onlar tilkiyi kapana sıkıştırdılar.
- They trapped the fox.
Onlar tilkiyi bir tuzakla yakaladılar.
- They caught the fox with a trap.
Çelik tuzakları yasadışıdır.
- Steel traps are illegal.
Kelebekleri bir fileyle yakaladım.
- I captured butterflies with a net.
İnsanlar kendilerini tuzağa düşürülmüş hissetmekten nefret ederler.
- People hate feeling trapped.
Geleceği olmayan bir işte tuzağa düşürülmüştü.
- He was trapped in a dead-end job.
İsa, Galilee Denizi boyunca geçerken, Simon ve kardeşi Andrew'in göle bir ağ attıklarını gördü.
- As Jesus passed along the Sea of Galilee, he saw Simon and his brother Andrew casting a net into the lake.
Hackerlar, özel ya da kamuya açık ağlara gizlice girmek için yeni yollar arıyorlar.
- Hackers find new ways of infiltrating private or public networks.
Timsah antilopu nehri geçerken tuzağa düşürdü.
- The crocodile trapped the gnu as it tried to cross the river.
Sürücüler mağarada tuzağa düşürüldü.
- The divers were trapped in the cave.
Hamam böceklerini yakalamak için tuzaklar kurduk.
- We set out traps for catching cockroaches.
Hayvanı yakalamak için bir tuzak kurdu.
- He set a trap to catch the animal.
They shot out of the school gates like greyhounds out of the trap.
his cabin-mates in Montana losing small valuables from time to time, until at last, these things having been invariably found on Mr. Twain's person or in his trunk (newspaper he rolled his traps in).
I saw your brother asking a trap out last night at the bar.
Keep your trap shut.
Close the trap, would you, before someone falls and breaks their neck.