Bu şehirle ilgili gezi turlarınız var mı?
- Do you have any sightseeing tours of this town?
Bu sana bahsettiğim şehir.
- This is the town I told you about.
Futbol takımımız kasabadaki diğer takımların tümünü yendi.
- Our soccer team beat all the other teams in the town.
Yakınlardaki küçük bir kasabada yaşıyordu.
- He lived in a small town nearby.
Onun ebeveynleri ana ilçe merkezinde yaşıyor.
- His parents live in the main county town.
Eşim, sanki ben kentin en zengin adamıymışım gibi para harcıyor.
- My wife spends money as if I were the richest man in town.
Kenti tanımak için çevrede dolaştı.
- He walked around to see the town.
Rotes Rathaus Berlin'in belediye binasıdır.
- The Rotes Rathaus is the town hall of Berlin.
Belediye binası insanlarla doluydu.
- The town hall was full of people.
Ofisimiz şehir merkezinde bulunuyor.
- Our office is located in the center of the town.
Postane şehir merkezinde.
- The post office is in the town centre.
... of the retention town formal email ...
... I grew up in small town India in the ...