a time interval during which there is a temporary cessation of something

listen to the pronunciation of a time interval during which there is a temporary cessation of something
İngilizce - Türkçe

a time interval during which there is a temporary cessation of something teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

break
kırmak

Peter vazoyu kırmak niyetinde değildi. - Peter didn't intend to break the vase.

Pencereyi kırmak için bir çekiç kullanıldı. - A hammer was used to break the window.

break
mola

Oralarda bir yerde bir çay molası verelim. - Let's have a tea break somewhere around there.

Çok yorgun olduğum için öğle yemeği molası sırasında biraz uyudum. - I slept a little during lunch break because I was so tired.

break
ortalık ağarmak
break
dağıtmak
break
(Bilgisayar) çık

O, kahvaltıdan önce bir yürüyüşe çıktı. - He took a walk before breakfast.

Savaş çıksa ne yaparsın? - What would you do if war were to break out?

break
şafak atmak
break
yıkmak

Bizim sosyal engelleri yıkmak için çok çalışmamız gerekmektedir. - We must work hard to break down social barriers.

break
kırılma

Herkesin bir kırılma noktası var. - Everyone has a breaking point.

Bambu eğildi ama kırılmadı. - The bamboo gave but did not break.

break
çözmek
break
çatlatmak
break
kırma

O, oğlunun sigara içme alışkanlığı kırmaya çalıştı. - He tried to break his son's habit of smoking.

Peter vazoyu kırmak niyetinde değildi. - Peter didn't intend to break the vase.

break
dizginlemek
break
bitmek
break
açmak
break
değişiklik
break
kesme bitir/kes
break
{f} batmak
break
sona erdirmek
break
kes,v.kır: n.aralık
break
parçalamak

Bir kazma sert zemin yüzeyleri parçalamak için kullanılan uzun saplı bir araçtır. - A pick is a long handled tool used for breaking up hard ground surfaces.

İngilizce - İngilizce
break
pause
suspension
intermission
interruption
a time interval during which there is a temporary cessation of something

    Heceleme

    a time in·ter·val dur·ing which there I·s a tem·po·ra·ry ces·sa·tion of some·thing

    Türkçe nasıl söylenir

    ı taym întırvıl dyûrîng hwîç dher îz ı tempıreri seseyşın ıv sʌmthîng

    Telaffuz

    /ə ˈtīm ˈəntərvəl ˈdyo͝orəɴɢ ˈhwəʧ ˈᴛʜer əz ə ˈtempərˌerē ˌseˈsāsʜən əv ˈsəmᴛʜəɴɢ/ /ə ˈtaɪm ˈɪntɜrvəl ˈdjʊrɪŋ ˈhwɪʧ ˈðɛr ɪz ə ˈtɛmpɜrˌɛriː ˌsɛˈseɪʃən əv ˈsʌmθɪŋ/