Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a thicket, or place abounding in trees or shrubs; a wild forest

listen to the pronunciation of a thicket, or place abounding in trees or shrubs; a wild forest
İngilizce - Türkçe

a thicket, or place abounding in trees or shrubs; a wild forest teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

bush
{i} çalı

Eldeki serçe çalılıktaki keklikten iyidir. - A bird in the hand is worth two in the bush.

Biz yoğun çalılıkların arasından yürüdük. - We walked through thick bushes.

bush
bağa
bush
mil yatağı
bush
(Argo) kırsal
bush
(the ile) (özellikle Afrika ve Avustralya'da) vahşi bölge
bush
{i} gür saç
bush
çalı ile örtmek
bush
çalıdan yapılmış tarakla taramak
bush
{i} çalılık arazi
bush
{i} çalıya benzer şey
bush
{i} zıvana
bush
(Tekstil) yuva kovan
bush
çalıya benzer şey çalılık arazi
bush
çalılık

Biz yoğun çalılıkların arasından yürüdük. - We walked through thick bushes.

Yüzlerce polis ve gönüllü yoğun çalılık alanda üç yaşındaki kayıp çocuğu arıyor. - Hundreds of police and volunteers are searching thick bushland for a missing three-year-old boy.

bush
vahşi bölge/çalı/çalılık
bush
(isim) çalı, çalılık arazi, çalıya benzer şey, gür saç, burç [müh.], zıvana
bush
beat about the bush sadede gelmemek
İngilizce - İngilizce
bush
a thicket, or place abounding in trees or shrubs; a wild forest