Ne kadar zor bir şey, sevmek ve akıllı olmak, ve her ikisi birden.
- How difficult a thing it is, to love, and to be wise, and both at once.
Cennette sevmek için bekleyebilirim.
- I can wait to love in heaven.
Aşkın kör olduğunu söylüyorlar.
- They say love is blind.
Aşk onu rüyalarında görmektir.
- Love is seeing her in your dreams.
Sevgiden daha pahalı bir şey yoktur.
- There's nothing more expensive than love.
Yoksulluk kapıdan içeri girdiğinde, sevgi pencereden dışarı uçar.
- When poverty comes in at the door, love flies out the window.
Onun sevgilisi İngiliz hükümeti için çalışan bir casus.
- Her lover is a spy working for the British government.
Sevgilim beni sevmiyor.
- My lover doesn't love me.
Başkalarına yardım etmeyi severim.
- I love to help others.
O, benim erkek arkadaşım değil, sadece yararı olan platonik aşk.
- He's not my boyfriend, it's just platonic love with benefits!
Kime aşık olmak istersin?
- Who would you like to fall in love with?
Senin ona aşık olduğun kadar, onun sana aşık olduğunu bilmiyorsan; birine aşık olmak zordur.
- It's hard to love somebody when you don't know whether they love you as much as you love them.
Ne kadar zor bir şey, sevmek ve akıllı olmak, ve her ikisi birden.
- How difficult a thing it is, to love, and to be wise, and both at once.
Biz komşularımızı sevmeliyiz.
- We should love our neighbors.
Hello, love, how can I help you?.