O, internette sörf yaparak çok fazla zaman harcar.
- She spends way too much time surfing the web.
Yüzerek ve sörf yaparak eğlendin mi?
- Did you have a good time swimming and surfing?
Yüzerek ve sörf yaparak eğlendin mi?
- Did you have a good time swimming and surfing?
Bu plaj sörfçüler için bir cennet.
- This beach is a paradise for surfers.
Sörf yapmaktan hoşlanmam.
- I don't like surfing.