Katalogdan yeni bir ekmek tahtası sipariş ettim.
- I ordered a new cutting board from a catalog.
Judy yönetim kurulunda tek kadın.
- Judy is the only woman on the board.
Tom yönetim kurulunda.
- Tom is on the board of directors.
Dünkü yönetim kurulu toplantısı büyük bir başarıydı.
- Yesterday's board meeting was a big success.
Bazı yönetim kurulu üyeleri onun şirketi işletme yeteneğini sorguladı.
- Some board members questioned his ability to run the corporation.
Tahtaya bir not yapıştır.
- Stick a notice on the board.
O, tahtaya bir çivi çaktı.
- He drove a nail into the board.