Tom'u zehirlemek için birçok girişim vardı.
- There have been many attempts to poison Tom.
Zehirli bitkilerden uzak durmalıyız.
- We should keep away from the poisonous plants.
Mızrağın ucu, ölümcül bir zehire batırıldı.
- The tip of the spear was dipped in a deadly poison.
Tom, Mary'nin içkisine zehir koydu.
- Tom put poison in Mary's drink.
Sami zehirli kapsülleri Leyla'nın içkisine boşalttı.
- Sami emptied the poisonous capsules into Layla's drink.
Uygun şekilde kullanılırsa, belirli zehirler yararlı olacaktır.
- Properly used, certain poisons will prove beneficial.
O yediği kirpi balığından zehirlendi.
- He was poisoned by the globefish he ate.
We used a poison to kill the weeds.