İngilizce - Türkçe
a style of living that reflects the attitudes and values of a person or group teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- lifestyle
- yaşam tarzı
Tom'un sağlıklı bir yaşam tarzı vardır.
-Tom has a healthy lifestyle.
O sağlıklı bir yaşam tarzına sahiptir.
-She has a healthy lifestyle.
- lifestyle
- yaşam biçimi
Alışılmadık bir yaşam biçimini benimsedi.
-He adopted an unconventional lifestyle.
Çoğu roman ve gösteriler, tarımsal yaşam biçimini romantikleştirir.
-Many novels and shows romanticize the agrarian lifestyle.
- lifestyle
- yaşam stili
- life style
- yaşam stili
- life style
- yaşam biçimi
- life-style
- Yaşam tarzı
- life style
- yaşam tarzı
Tom'un sağlıklı yaşam tarzı var.
-Tom has a healthy life style.
Onların geleneksel yaşam tarzı artık yok.
-Their traditional life style no longer exists.
- lifestyle
- i., k.dili. yaşam biçimi
- lifestyle
- yaşam tarz
O sağlıklı bir yaşam tarzına sahiptir.
-She has a healthy lifestyle.
Yaşam tarzını değiştirmesi gerektiğini düşünüyorum.
-I think he needs to alter his lifestyle.
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
a style of living that reflects the attitudes and values of a person or group teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- lifestyle
- life-style
- life style
a style of living that reflects the attitudes and values of a person or group
Heceleme
a style of li·ving that reflects the attitudes and values of a per·son or groupTürkçe nasıl söylenir
ı stayl ıv lîvîng dhıt rîfleks dhi ätıtudz ınd välyuz ıv ı pırsın ır grupTelaffuz
/ə ˈstīl əv ˈləvəɴɢ ᴛʜət rəˈfleks ᴛʜē ˈatəˌto͞odz ənd ˈvalyo͞oz əv ə ˈpərsən ər ˈgro͞op/ /ə ˈstaɪl əv ˈlɪvɪŋ ðət rɪˈflɛks ðiː ˈætəˌtuːdz ənd ˈvæljuːz əv ə ˈpɜrsən ɜr ˈɡruːp/
Resimler
Favoriler