a storage device on which information (sounds or images) have been recorded

listen to the pronunciation of a storage device on which information (sounds or images) have been recorded
İngilizce - Türkçe

a storage device on which information (sounds or images) have been recorded teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

recording
(Bilgisayar) kaydedilen
recording
(Bilgisayar) kaydediyor

Bu konuşmayı kaydediyor musun? - Are you recording this conversation?

Umarım biri bunu kaydediyor. - I hope someone is recording this.

recording
kaydederek
recording
kaydedeci
recording
(Bilgisayar) kayıt için
recording
kaydedici
recording
(Bilgisayar) kaydediliyor
recording
{f} kaydet

Bunu kaydetmiyor musun? - Aren't you recording this?

Bizi şimdi kaydetmiyor musun? - Aren't you recording us right now?

recording
kayıt

5. Beethoven'da ki en sevdiğin kayıt nedir? - What's your favorite recording of Beethoven's Fifth?

Bu kayıt tahrif edilmiştir. - This recording has been tampered with.

recording
{i} bant
recording
(Tıp) Herhangi bir şekilde kaydetme, özellikle bir olayın seyrini çizelge halinde kağıt üzerine geçirme
recording
(isim) kayıt, kayda geçme, ses kaydı, zapta geçme, bant
recording
(Askeri) (INTELLIGENCE) HABERLERİN KAYIT VE SINIFLANDIRILMASI (İSTİHBARAT): Haber ve bilgilerin istihbarat bakımından işlemini kolaylaştırmak maksadıyla sistemli bir şekilde sınıflandırılması ve düzenlenmesi
recording
{s} zabıt
recording
{i} kayda geçme
recording
{i} zapta geçme
recording
{i} (kaset, plak v.b.'ne ait) kayıt
recording
{s} yazıcı
İngilizce - İngilizce
recording
a storage device on which information (sounds or images) have been recorded

    Heceleme

    a stor·age de·vice on which in·for·ma·tion (sounds or images) have been recorded

    Telaffuz