a statement of events; a narrative

listen to the pronunciation of a statement of events; a narrative
İngilizce - Türkçe

a statement of events; a narrative teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

process
{i} işlem

Bu bilgisayarın bir Pentium işlemcisi var. - This computer has a Pentium processor.

Ben sana yeni bir kelime işlemci satın alacağım. - I will buy you a new word processor.

process
(Ticaret) muamele
process
işleyiş
process
bilgisayarda denetlemek
process
seyir
process
ilerleme

Modern tıbbın ilerlemesi uzun bir süreçti. - The advancement of modern medicine was a long process.

process
çağrı kâğıdı
process
belli bir işleme tabi tutmak
process
yol

En iyi çözüm yolu sadece, deneme-yanılma yöntemi ile bulunabilir. - The best solution can only be found by a process of trial and error.

process
{i} süreç

Tarih, her daim devam eden bir süreçtir. - History is an ever-ongoing process.

Sabun yapmak için çeşitli süreçler tarih boyunca icat edildi. - Several processes for making soap have been invented over the course of history.

process
{f} işle

Ben kelime işlemcini kullanmak istiyorum. - I would like to use your word processor.

Doğal gıdalardan çok işlenmiş gıdalar yiyoruz. - We eat more processed food than natural food.

process
{i} aşama

Bu çok aşamalı bir süreçtir. - It is a multi-stage process.

Onu şu anda yapma aşamasındayım. - I'm in the process of doing that right now.

process
(Mukavele) yöntem, metot, yol, usul; süreç; belge
process
{i} işlem; tretman: the
process
yumru
process
özel işleme tabi tutulmuş
process
(Askeri) SÜREÇ, İŞLEM
process
vetire
process
(Nükleer Bilimler) işlem,proses
process
{i} dava
İngilizce - İngilizce
process
a statement of events; a narrative