O bir doktora derecesi aldı.
- She received a doctor's degree.
Termometre sıfırın altında üç derece olarak okuyor.
- The thermometer reads three degrees below zero.
Onun büyük babası yüksek rütbeli bir askerdi.
- His grandfather was a soldier of high degree.
Bir üniversite diplomasına sahip olsa da, Tom hademe olarak çalışır.
- Even though he has a college degree, Tom works as a janitor.
Tom kimya diplomasına sahiptir.
- Tom has a chemistry degree.
Tom yüksek lisansını üç yıl önce aldı.
- Tom got his master's degree three years ago.
O matematik alanında yüksek lisans derecesine sahiptir.
- He has a master's degree in mathematics.
Master, we knowe that thou sayest, and teachest ryght, nether considerest thou eny mannes degre, but techest the waye of god truely.