a spring of water issuing from the earth

listen to the pronunciation of a spring of water issuing from the earth
İngilizce - Türkçe

a spring of water issuing from the earth teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

fountain
{i} çeşme

İstasyonun önünde bir çeşme var. - There's a fountain in front of the station.

İstasyonun önünde bir çeşme vardır. - There is a fountain in front of the station.

fountain
{i} kaynak
fountain
{i} pınar

Şimdi çocuk zaten pınara düştü. - Now the child has already fallen in the fountain.

fountain
{i} memba
fountain
{i} fıskıye
fountain
drinking fountain içmek için suyu yukarıya fışkırtan çeşme
fountain
kaynak/fıskiye
fountain
fountainhead pınar başı
fountain
dolmakalem

Yanınızda bir dolmakaleminiz var mı? - Do you have a fountain pen with you?

Güzel bir altın dolmakalemim var. - I have a nice golden fountain pen.

fountain
fıskiye
fountain
asıl
fountain
köken
a spring of
Bir bahar
a spring of
Bir demet/bağ
İngilizce - İngilizce
fountain
a spring of water issuing from the earth

    Heceleme

    a spring of wa·ter is·su·ing from the earth

    Türkçe nasıl söylenir

    ı spırîng ıv wôtır îşuîng fırm dhi ırth

    Telaffuz

    /ə spərˈəɴɢ əv ˈwôtər ˈəsʜo͞oəɴɢ fərm ᴛʜē ˈərᴛʜ/ /ə spɜrˈɪŋ əv ˈwɔːtɜr ˈɪʃuːɪŋ fɜrm ðiː ˈɜrθ/