Sabah kahvaltısı tabakları hâlâ lavabonun içerisindeydi.
- The breakfast dishes were still in the sink.
Michael tabakları kırdı.
- Michael broke the dishes.
Tam bulaşıkları kaldırdıktan sonra, Joan kapı zilinin çaldığını duydu.
- Just after putting away the dishes, Joan heard the doorbell ring.
Bu kapları çekmeceye koyun lütfen.
- Put these dishes inside the drawer, please.
this dish is filling and easily made.