Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Tom suçlamayı reddetti.
- Tom has denied the charge.
Suçlamaları ispat edemediler.
- They could not prove their charges.
Dün gece telefonumu şarja takmayı unuttum.
- I forgot to put my phone on the charger last night.
Telefonumu şarj etmem gerekiyor.
- I need to charge my mobile.
Arabamın bataryasını şarj etmek zorundayım.
- I have to charge the battery of my car.
Güneş panelleri gün boyunca bataryaları şarj eder.
- The solar panels charge the batteries during the day.
Tom şu anda ağırlaştırılmış saldırı suçuyla yüz yüze.
- Tom currently faces charges of aggravated assault.
Tom saldırı ve darp ile suçlandı.
- Tom has been charged with assault and battery.
Seni kim görevlendirdi?
- Who put you in charge?
Sevmesen bile bu görevi almalısın.
- Even if you do not like it, you must take charge of it.