a social entertainment of which music is the leading feature; a musical party

listen to the pronunciation of a social entertainment of which music is the leading feature; a musical party
İngilizce - Türkçe

a social entertainment of which music is the leading feature; a musical party teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

musical
müzikli
musical
müzikal

Müzikal yetenek genellikle erken yaşlarda verimli olur. - Musical talent usually blooms at an early age.

Trompet müzikal bir enstrümandır. - The trumpet is a musical instrument.

musical
{s} müziğe ait
musical
hoş
musical
tatlı
musical
müzikle ilgili

Ben müzikle ilgili değilim ama duşta şarkı söylemeyi severim. - I am not musical, but I like to sing in the shower.

musical
müziğe yetenekli
musical
müzik sever
musical
uyumlu
musical
müzikli komedi
musical
{s} müziksever

Onlar müziksever bir aileden mi geliyorlar? - Do they come from a musical family?

Müziksever bir aileden mi geldin? - Did you come from a musical family?

musical
{s} bestelenmiş
musical
{s} ahenkli, uyumlu
musical
musikişinas
musical
musical chairs müzik eşliğinde iskemle kapmaca oyunu
musical
musical comedy müzikli
musical
{i} müzikli oyun
İngilizce - İngilizce
musical
a social entertainment of which music is the leading feature; a musical party

    Heceleme

    a so·cial en·ter·tain·ment of which mu·sic I·s the lead·ing feature; a mu·si·cal par·ty

    Telaffuz