Kardeşlik derneğinin bir üyesidir.
- He is a member of the fraternity.
Bu ülke, özgürlük, eşitlik ve kardeşlik ilkeleri üzerine kurulmuş.
- This country is founded upon the principles of freedom, equality and fraternity.
Şirket politikası, farklı mevkilerdeki meslektaşları arkadaşlık etmekten men ediyor.
- Company policy precludes fraternization between co-workers.
Tom bir kardeşlik derneğine katıldı.
- Tom joined a fraternity.
Kardeşlik derneğinin bir üyesidir.
- He is a member of the fraternity.