Tom'un gözlerinde sabun var.
- Tom got soap in his eyes.
Sabun kiri çıkarmaya yardım eder.
- Soap helps remove the dirt.
Ellerinizi sabunla yıkayın.
- Wash your hands with soap.
Küfretme yoksa ağzını sabunla yıkarım.
- Don't curse or I'll wash your mouth out with soap.
Hayatım bir pembe dizidir.
- My life is a soap opera.
Dan o pembe dizinin hiçbir bölümünü kaçırmadı.
- Dan didn't miss any episode of that soap opera.
What will she do without being able to watch her stories?.