a small particle of glowing matter, either molten or on fire

listen to the pronunciation of a small particle of glowing matter, either molten or on fire
İngilizce - Türkçe

a small particle of glowing matter, either molten or on fire teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

spark
kıvılcım

Elektrik prizinden uçuşan kıvılcımlar var. - There are sparks flying out of the electric socket.

Ölümle sonuçlanan bıçaklama olayının kıvılcımı, kontrolden çıkan tartışmadan çıkmıştı. - The fatal stabbing was sparked by an argument that got out of control.

spark
(fiil) kıvılcım saçmak, ateşlemek, teşvik etmek, harekete geçirmek, uyandırmak (ilgi vb.), kur yapmak
spark
kıvılcım hasıl etme
spark
havalı
spark
ilgi uyandırmak
spark
elmas

Mary'nin gözleri elmas gibi parladı. - Mary's eyes sparkled like diamonds.

Onun gözleri elmas gibi parladı. - Her eyes sparkled like diamonds.

spark
civelek
spark
gösterişli
spark
kışkırtmak
spark
işaret
spark
eser
spark
{f} kıvılcım saç
spark
nebze
spark
spark arrester kıvılcım kafesi
spark
iz
spark
endüksi
spark
elektrik kıvılcımlarını önleyen cihaz
spark
{f} uyandırmak (ilgi vb.)
spark
elektrik kıvılcımı
spark
{i} ateşleme
İngilizce - İngilizce
spark
a small particle of glowing matter, either molten or on fire