Onlar iyi bir çifttir.
- They are a good couple.
Genç çift çok kısa sürede birbirlerine âşık oldu.
- The young couple fell in love with each other very soon.
Eş cinsel çiftler evlenebilmeli.
- Same-sex couples should be able to get married.
Genç çifte bir hastabakıcı tarafından eşlik edildi.
- The young couple was accompanied by a chaperone.
İki bardak şarabımız vardı.
- We had a couple glasses of wine.
Boston'da iki ay geçirdim.
- I spent a couple of months in Boston.
Tom, kendi veda yemeğinde birtakım müstehcen espriler yaptı ve bazı meslektaşları bundan rencide oldu.
- Tom told a number of off-colour jokes at his farewell dinner, and some of his colleagues were offended.
Birtakım nüfuz sahibi arkadaşlarım var.
- I have a number of influential friends.
Birkaç yolcu yaralandı.
- A number of passengers were injured.
Birkaç arkadaş onu uğurladılar.
- A number of friends saw him off.
Ordu savaş sırasında bir dizi görkemli eylemlerde yer aldı.
- The army was involved in a number of brilliant actions during the battle.
O, bir dizi heyecanlı dedektif hikâyesi yazdı.
- He has written a number of exciting detective stories.
Bir miktar kitap çalındı.
- A number of books were stolen.
Meclis üyesi bir miktar tartışmalı önerge sundu.
- The councilor tabled a number of controversial motions.
I spoke with a number of them about it.
A number of people have commented on it.