İngilizce - Türkçe
a small compact portable computer teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- notebook
- defter
Defter senin değil, onundur.
-The notebook is not yours. It's his.
Defterimi sana ödünç vereceğim.
-I'll lend you my notebook.
- notebook
- not defteri
Not defterine not etti.
-He wrote it down in his notebook.
Bu not defteri iki Hollanda parası.
-The notebook cost two florins.
- notebook
- dizüstü bilgisayar
O, dizüstü bilgisayarı çıkardı.
-He took a notebook out.
Benim dizüstü bilgisayarıma adınızı yazar mısınız?
-Would you write your name in my notebook?
- notebook
- müsvedde defteri
- notebook
- (Bilgisayar) diz üstü bilgisayar, laptop
- notebook
- muhtıra defteri
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
a small compact portable computer teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- notebook
a small compact portable computer
Heceleme
a small com·pact port·a·ble com·put·erTürkçe nasıl söylenir
ı smôl kımpäkt pôrtıbıl kımpyutırTelaffuz
/ə ˈsmôl kəmˈpakt ˈpôrtəbəl kəmˈpyo͞otər/ /ə ˈsmɔːl kəmˈpækt ˈpɔːrtəbəl kəmˈpjuːtɜr/
Resimler
Favoriler