a sizable body of water

listen to the pronunciation of a sizable body of water
İngilizce - Türkçe

a sizable body of water teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

drink
içmek

Çok fazla içmek tehlikelidir. - Drinking much is dangerous.

Çok fazla içmek tehlikelidir. - It is dangerous to drink too much.

drink
{i} içki

Son zamanlarda, o çok fazla içki içiyor. - Recently, he's been drinking too much.

O içtiğinde farklı bir kişi oluyor, bu yüzden onunla içki içmeyi sevmiyorum. - He's a different person when he's drunk, so I don't like to drink with him.

drink
{i} içki içmek

Ben sigara ve içki içmekten vazgeçtim. - I quit smoking and drinking.

Tom'a sigara içmekten ve içki içmekten sakınması söylendi. - Tom was told to abstain from smoking and drinking.

drink
(Gıda) ağzını ıslatmak
drink
gördün mü?
drink
buyurmak
drink
nuş
drink
(alkollü) içki
drink
(in ile) içinde hissetmek
drink
içilecek şey

Tom Mary'den içilecek şeyler istedi. - Tom asked Mary for something to drink.

drink
içecek

Yetişkin Japon erkeklerinin yüzde altmışı düzenli olarak alkollü içecekler içerler. - Sixty percent of Japanese adult males drink alcoholic beverages on a regular basis.

Lütfen bana bir içecek verin. - Give me a drink, please.

a body of
Bir bedenin
drink
{f} bitirmek
drink
{f} içkiye harcamak
drink
(isim) içecek, meşrubat, içki; içki içmek, içmek; deniz; okyanus
drink
çekmek aImak kana kana içmek
drink
ayyaş veya sarhoş kimse
drink
in ile zevk duyarak doya doya seyretmek veya dinlemek
drink
{f} şerefine içmek
drink
to ile şerefine içmek
drink
{f} to -in şerefine içmek
İngilizce - İngilizce
drink
a sizable body of water

    Heceleme

    a siz·a·ble bo·dy of wa·ter

    Türkçe nasıl söylenir

    ı sayzıbıl bädi ıv wôtır

    Telaffuz

    /ə ˈsīzəbəl ˈbädē əv ˈwôtər/ /ə ˈsaɪzəbəl ˈbɑːdiː əv ˈwɔːtɜr/