a situation or state of affairs

listen to the pronunciation of a situation or state of affairs
İngilizce - Türkçe

a situation or state of affairs teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

status
statü

Tom mülteci statüsü için başvuruda bulundu. - Tom applied for refugee status.

Bazı kreoller resmi bir statü elde ederler, örn.Malezya'daki gibi. - Certain creoles obtain an official status, for example like in Malaysia.

status
{i} hal
status
durum

İşverenler ırkları, dinleri, etnik kökenleri, deri renkleri, cinsiyetleri, yaşları, medeni durumları, engellilikleri ya da cinsel yönelimleri nedeniyle işçileri işe almayı reddemezler. - Employers cannot refuse to hire workers because of their race, religion, ethnic origin, skin colour, sex, age, marital status, disability or sexual orientation.

Bir durum raporu istiyorum. - I want a status report.

status
zümre
status
değerge
status
mevki/durum
status
yasal durum
status
{i} konum
status
{i} statü, durum, hal, vaziyet; pozisyon
status
{i} statü, itibar, prestij
status
{i} mevki
status
övünme payı
status
{i} sosyal durum
status
(Tıp) Durum, hal, vaziyet
İngilizce - İngilizce
status
a situation or state of affairs

    Heceleme

    a si·tu·a·tion or state of af·fairs

    Türkçe nasıl söylenir

    ı sîçueyşın ır steyt ıv ıferz

    Telaffuz

    /ə ˌsəʧo͞oˈāsʜən ər ˈstāt əv əˈferz/ /ə ˌsɪʧuːˈeɪʃən ɜr ˈsteɪt əv əˈfɛrz/