a situation in which something is cleaned

İngilizce - Türkçe

a situation in which something is cleaned teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

cleaning

{i} temizlik

Yemek pişirmekten hoşlanırım ama sonrasında temizlik yapmayı sevmiyorum. - I enjoy cooking, but I don't like the cleaning up afterwards.

Karım temizlik konusunda takıntılı. - My wife is obsessed with cleaning.

cleaning

temizle

Hepimiz odayı temizlemekle meşguldük. - All of us were busy cleaning the room.

Bulaşıkları temizledikten sonra, ben onları durularım. - After cleaning the dishes, I rinse them.

cleaning

{i} kuru temizleyiciye gönderilen giysi v.b

cleaning

{f} temizle: prep.temizleyerek

cleaning

{i} temizleme

Birçok öğrenci sınıfı temizlemeden eve gitti. - Several students have gone home without cleaning the classroom.

Hepimiz odayı temizlemekle meşguldük. - All of us were busy cleaning the room.

cleaning

{i} ayıklama

cleaning

{i} kuru temizleme

Tom eve giderken kuru temizlemeyi aldı. - Tom picked up the dry cleaning on his way home.

Lütfen kuru temizlemeden elbiselerimi alıver. - Please pick up my dry cleaning.

İngilizce - İngilizce

a situation in which something is cleaned teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

cleaning

Heceleme

a si·tu·a·tion in which some·thing I·s cleaned

Türkçe nasıl söylenir

ı sîçueyşın în hwîç sʌmthîng îz klind

Telaffuz

/ə ˌsəʧo͞oˈāsʜən ən ˈhwəʧ ˈsəmᴛʜəɴɢ əz ˈklēnd/ /ə ˌsɪʧuːˈeɪʃən ɪn ˈhwɪʧ ˈsʌmθɪŋ ɪz ˈkliːnd/