a single item that is part of a record in a database

listen to the pronunciation of a single item that is part of a record in a database
İngilizce - Türkçe

a single item that is part of a record in a database teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

field
{i} tarla

Araba tarlaya daldı ve bir süre sarsıldıktan sonra durma noktasına geldi. - The car dove into the field and, after bumping along for a time, came to a halt.

Tarlalarda çalışıyorlar. - They work in the fields.

field
{i} savaş alanı

Yaralı askerler savaş alanında bırakıldı. - The wounded soldiers were left in the field.

field
{f} cevabı yapıştırmak
field
{i} çalışma alanı

Benim çalışma alanım dilbilimdir. - My field of study is linguistics.

Ana çalışma alanınız nedir? - What's your major field of study?

field
cevaplandırmak
field
mera

Meralarda dolaşmayı severim. - I like to roam about the fields.

field
otlak
field
açık arazi
field
çalışma

Çiftçiler tarlada çalışmakla meşgul. - Farmers are busy working in the field.

Tom'un çalışma alanı hukuktur. - Tom's field of study is law.

field

Bilgisayarlar her yeri işgal etti. - Computers have invaded every field.

field
{i} saha

Saha gezisini çok eğitici buldum. - I found the field trip very educational.

Kate şimdi sahada çalışıyor. - Kate is running in the field now.

field
fırsat
field
{i} çayır; otlak, mera
field
(Tıp) Saha, alan
field
{f} (bir spor takımını) sahaya çıkarmak
field
(fiil) sahaya çıkarmak, cevabı yapıştırmak, top atmak (kriket)
field
top oyunlarında meydancı olmak
field
oyun sahası
İngilizce - İngilizce
field
a single item that is part of a record in a database

    Heceleme

    a sin·gle i·tem that I·s part of a rec·ord in a database

    Türkçe nasıl söylenir

    ı sînggıl aytım dhıt îz pärt ıv ı rıkôrd în ı deytıbeys

    Telaffuz

    /ə ˈsəɴɢgəl ˈītəm ᴛʜət əz ˈpärt əv ə rəˈkôrd ən ə ˈdātəˌbās/ /ə ˈsɪŋɡəl ˈaɪtəm ðət ɪz ˈpɑːrt əv ə rəˈkɔːrd ɪn ə ˈdeɪtəˌbeɪs/