a shot taken by a player while running

listen to the pronunciation of a shot taken by a player while running
İngilizce - Türkçe

a shot taken by a player while running teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

runner
{i} atlet

Yeraltı şehrinden kaçan atlet sen misin? - Are you the runner who escaped the underground city?

O elinden geleni yaptı ama kısa sürede böyle bir hızlı atlet ile rekabet edemeyeceğini gördü. - He did his best but soon saw that he could not compete with such a fast runner.

runner
(Askeri) yaya haberci
runner
(Ticaret) müteahhit
runner
(Ticaret) akar
runner
ayakçı
runner
kirişleme
runner
kızak demiri
runner
{i} haberci
runner
{i} (Botanik) sürüngen sap
runner
{i} koşucu

Tony hızlı bir koşucu. - Tony is a fast runner.

Jane iyi bir koşucu olmasa da, o çok hızlı yüzebilir. - Though Jane is not a good runner, she can swim very fast.

runner
{i} İng., k.dili. çalıfasulyesi
runner
{i} palanga ipi
runner
{i} yol halısı
runner
ray/filiz/ulak/koşucu
runner
(isim) koşucu, atlet, yarışçı, yarış atı, ulak, haberci, çığırtkan, dağıtıcı, kaçakçı, ray, çark, saban demiri, palanga ipi
runner
{i} ayak işlerini yapan kimse, ayakçı
runner
{i} dağıtıcı
runner
yerde kökler salarak uzanan bitki veya bu bitkinin sapı
runner
{i} çığırtkan
İngilizce - İngilizce
runner
runner-
a shot taken by a player while running

    Heceleme

    a shot tak·en by a play·er while run·ning

    Türkçe nasıl söylenir

    ı şät teykın bay ı pleyır hwayl rʌnîng

    Telaffuz

    /ə ˈsʜät ˈtākən ˈbī ə ˈplāər ˈhwīl ˈrənəɴɢ/ /ə ˈʃɑːt ˈteɪkən ˈbaɪ ə ˈpleɪɜr ˈhwaɪl ˈrʌnɪŋ/