a shop that sells the products of a particular manufacturer or supplier

listen to the pronunciation of a shop that sells the products of a particular manufacturer or supplier
İngilizce - Türkçe

a shop that sells the products of a particular manufacturer or supplier teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

outlet
{i} priz

Bilgisayarım doğru şekilde topraklanmış bir prize bağlı. - My computer is connected to a properly grounded outlet.

Elektrik prizine reçel döktüm ve bir kısa devre vardı. - I spilled jam on the electric outlet and there was a short circuit.

outlet
{i} satış yeri
outlet
(Ticaret) satış noktası
outlet
çıkış yeri
outlet
çıkış mili
outlet
çıkış yolu
outlet
çıkış ağzı
outlet
delik
outlet
ağız
outlet
{i} fiş
outlet
{i} dışarı çıkacak yer, çıkış yeri, çıkış, kapı, çıkak, çıkıt
outlet
çıkış yer
outlet
{i} çıkış

Yaratıcılığım modern dilleri öğrenerek bir çıkış noktası buluyor. - My creativity finds an outlet through learning modern languages.

Bu kanalizasyon çıkışı artık kullanılmıyor. - This sewage outlet is no longer in use.

outlet
(Biyoloji) çıkım
outlet
(Tıp) Dışarı çıkacak yer, yol, ağız, delik, mahreç
outlet
elek fiş
outlet
(isim) priz, fiş, çıkış, yol, ağız, açılma fırsatı, pazar, satış yeri
outlet
{i} yol
outlet
{i} pazar
İngilizce - İngilizce
outlet
a shop that sells the products of a particular manufacturer or supplier

    Heceleme

    a shop that sells the products of a par·ti·cu·lar ma·nu·fac·tur·er or sup·pli·er

    Türkçe nasıl söylenir

    ı şäp dhıt selz dhi prädıks ıv ı pırtîkyılır mänyıfäkçırır ır sıplayır

    Telaffuz

    /ə ˈsʜäp ᴛʜət ˈselz ᴛʜē ˈprädəks əv ə pərˈtəkyələr ˌmanyəˈfakʧərər ər səˈplīər/ /ə ˈʃɑːp ðət ˈsɛlz ðiː ˈprɑːdəks əv ə pɜrˈtɪkjəlɜr ˌmænjəˈfækʧɜrɜr ɜr səˈplaɪɜr/