a shallow portion of an otherwise deep body of water

listen to the pronunciation of a shallow portion of an otherwise deep body of water
İngilizce - Türkçe

a shallow portion of an otherwise deep body of water teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

shallow
sığ

Tom'u öldürdükten sonra, Mary onu sığ bir mezara gömdü. - After killing Tom, Mary buried him in a shallow grave.

Havuz yüzülemiyecek kadar çok sığ. - The pond is too shallow for swimming.

shallow
sığ yer

Tom sığ yerlerde su sıçratmaya gitti. - Tom went splashing through the shallows.

shallow
derine inmeyen
shallow
derin olmayan
shallow
yüzeysel

Tom yüzeysel, değil mi? - Tom is shallow, isn't he?

Sen sadece çok yüzeysel ve sığsın. - You're just so superficial and shallow.

shallow
dar
shallow
{i} sığ yer, sığlık
shallow
sığlaş
shallow
düzlemek
shallow
sığlaştırmak
shallow
{s} üstünkörü
shallow
sığlaşmak
shallow
yüzeysel/sığ
shallow
{s} sığ, sığlık
shallow
kumsal
shallow
{s} yüzeysel, derine inmeyen, basit
shallow
(Tıp) Derin olmayan, sığ (Çukurluk vs. hakkında)
İngilizce - İngilizce
shallow

The ship ran aground in an unexpected shallow.

a shallow portion of an otherwise deep body of water

    Heceleme

    a shal·low por·tion of an oth·er·wise deep bo·dy of wa·ter

    Türkçe nasıl söylenir

    ı şälō pôrşın ıv ın ʌdhırwayz dip bädi ıv wôtır

    Telaffuz

    /ə ˈsʜalō ˈpôrsʜən əv ən ˈəᴛʜərˌwīz ˈdēp ˈbädē əv ˈwôtər/ /ə ˈʃæloʊ ˈpɔːrʃən əv ən ˈʌðɜrˌwaɪz ˈdiːp ˈbɑːdiː əv ˈwɔːtɜr/