a shaft made in the earth to obtain oil or brine

listen to the pronunciation of a shaft made in the earth to obtain oil or brine
İngilizce - Türkçe

a shaft made in the earth to obtain oil or brine teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

well
{f} fışkırmak
well
şey!

O, evliliğinde her şeyin iyi olmadığını ima etti. - He intimated that all is not well in his marriage.

Bizimle her şey iyidir. - Everything is well with us.

well
hokka
well
haklı olarak
well
boşluk
well
fışkırıp akmak
well
su kuyusu
well
yerinde

Dediklerine göre ev sahibinin zamanında hali vakti yerindeymiş. - They say the landlord used to be well off.

Adam köyün her yerinde iyi tanınmıştır. - The man is well-known all over the village.

well
{ü} öyleyse

Öyleyse siz de bu kursu takip etmeyi planlıyorsunuz. - So you're planning to follow this course as well!

Oh evet,haklısın.Pekala,bu senin ekonomik olan alışveriş şeklin öyleyse. - Oh yes, you're right. Well, it's the way you shop that's tight-fisted then.

well
iyice

Almadan önce arabayı iyice incelemelisin. - You should inspect the car well before you buy it.

Ellerinizi iyice yıkayın - Wash your hands well.

well
elverişli
well
{ü} Pekâlâ!/Ya!/Hayret!/Olur şey değil!/Sahi!/Eh!/Haydi!
well
(Askeri) HAVA ÖNLEMESİNDE "BELİRTİLEN CİHAZLAR İYİ ÇALIŞIYOR " ANLAMINDA BİR KOD
well
sıhhatli
well
tamamen

Tom sorunun tamamen farkındadır. - Tom is well aware of the problem.

Tamamen NTT'ye ait şirket, iyi kazanıyor. - The company, wholly owned by NTT, is doing well.

well
z. (bet.ter, best)
well
{s} iyi durumda

Tom hâlâ iyi durumda. - Tom is still doing well.

O bu işe başladığından beri oldukça iyi durumda. - He has been well off since he started this job.

well
sıhhatça iyi
well
{i} kuyu: artesian well artezyen kuyusu, artezyen. oil well petrol kuyusu
well
{ü} peki

Peki, belirsizliğin ekonomik faturası ne olacak? - Well, what about the economic price to be paid due to uncertainty?

Peki, beni ikna ettiniz. - Well, you've convinced me.

İngilizce - İngilizce
well
a shaft made in the earth to obtain oil or brine

    Heceleme

    a shaft made in the earth to ob·tain oil or brine

    Türkçe nasıl söylenir

    ı şäft meyd în dhi ırth tı ıbteyn oyl ır brayn

    Telaffuz

    /ə ˈsʜaft ˈmād ən ᴛʜē ˈərᴛʜ tə əbˈtān ˈoil ər ˈbrīn/ /ə ˈʃæft ˈmeɪd ɪn ðiː ˈɜrθ tə əbˈteɪn ˈɔɪl ɜr ˈbraɪn/