a sense of evil to come

listen to the pronunciation of a sense of evil to come
İngilizce - Türkçe
kötü bir anlamda gelecek
foreboding
{i} kötü bir şeyin meydana geleceğini önceden hissetme, önsezi
foreboding
{i} önsezi

O, o filmi izledikten sonra önsezi duygusu ile doluydu. - After watching that film he was filled with a sense of foreboding.

Onun önsezisine rağmen Mary kilere girdi. - Despite her foreboding, Mary entered the cellar.

foreboding
malum olma
foreboding
hissikablelvuku
foreboding
kötülüğü sezme
foreboding
sezi
foreboding
içe doğma
foreboding
önceden hissetme
a sense of
bir anlamda
foreboding
{i} içine doğma
foreboding
hisset/haber ver
foreboding
kötü his
İngilizce - İngilizce
foreboding
a sense of evil to come

    Heceleme

    a sense of e·vil to come

    Türkçe nasıl söylenir

    ı sens ıv ivıl tı kʌm

    Telaffuz

    /ə ˈsens əv ˈēvəl tə ˈkəm/ /ə ˈsɛns əv ˈiːvəl tə ˈkʌm/