a seen

listen to the pronunciation of a seen
İngilizce - Türkçe
Bir görüldü
seen
görülen

Tepeden görülen yükselen güneş güzeldi. - The rising sun seen from the top was beautiful.

O gün görülen bir dolunaydı. - It was a full moon that was seen that day.

seen
gözükmek
seen
görülmek

Sonuç görülmek için kalır. - The result remains to be seen.

Onunla görülmek istemiyorum. - I don't want to be seen with him.

seen
görünmek

Tom bizimle görünmek istemiyor gibi davranıyor. - Tom acts like he doesn't want to be seen with us.

Sami çıplak görünmek istemedi. - Sami didn't want to be seen naked.

seen
{f} gör

Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim. - I've never seen such a wonderful sunset.

Mikroplar sadece bir mikroskop yardımıyla görülebilir. - Germs can only be seen with the aid of a microscope.

seen
görüldü

O, evin dışına giderken görüldü. - He was seen going out of the house.

Ben camı kırarken görüldüm. - I was seen to break the window.

seen
görmüş

Jody sanki bir hayalet görmüş gibi görünüyor. - Jody looks as if she had seen a ghost.

Tom Boston'u ziyaret ettiğinde Mary'yi görmüş olmalı. - Tom must have seen Mary when he visited Boston.

seen
f., bak. see 1
İngilizce - İngilizce

a seen teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

seen
{a} perceived, beheld, skilled, versed
seen
Seen is the past participle of see. Past participle of see. the past participle of see
seen
past participle of see
seen
Versed; skilled; accomplished
seen
of See
a seen

    Türkçe nasıl söylenir

    ı sin

    Telaffuz

    /ə ˈsēn/ /ə ˈsiːn/

    Videolar

    ... JACK, HAVE YOU SEEN MY SPELLING BEE TROPHY? ...
    ... is, have you seen like Batman, the Chris Nolan ...