Biz bir mermi tarafından vurulabileceğimizden korkuyorduk, bu yüzden aşağıya koştuk.
- We were afraid that we might be hit by a bullet, so we ran downstairs.
Bir doktor, onun sırtındaki mermiyi çıkarmaya çalıştı.
- A doctor tried to remove the bullet from his back.
Bir doktor, başkanın kafasındaki kurşunu çıkarmaya çalıştı.
- A doctor tried to remove the bullet from the president's head.
Tom serseri bir kurşun tarafından öldürüldü.
- Tom was killed by a stray bullet.